BU DENLİ İYİ BİR ARADA AMA…
Sahibini Arayan Madalya, öyküsünü Tarık Buğra’nın yazdığı, dönemin başarılı oyuncularının yer aldığı, konusunu, yakın geçmişte yaşanılan ölüm dirim savaşından alan bir kurmaca.
Osmanlı yıkılırken, işgal edilmesine ses çıkarılamayan yurt parçalarından biri olan Maraş’ta gelişen direniş, yerli işbirlikçilernen İngiliz, Fransız cephesine karşı destansı bir karşı koyuşu tarihe kalıt bıraktı. Kurmaca, bu süreçteki çabayı aktarmak isteyen iyi niyetli bir çabanın ürünü.
Çok önemli oyuncu kadrosuna karşın etkili bir film olduğunu söylemek zor. Bir dönem filmi için çok yetersiz kalan yapım tasarımı, etkisiz yönetmen tercihleriyle sıradan bir yaymaca filmi olmanın ötesine geçmiyor, Sahibini Arayan Madalya.
Türk savaş tarihinin önemli dönemeçlerinden bir olan “Maraş Savunması”, ne senaryoda, ne de ortaya çıkan filmde beklenilen düzeyde karşılık buluyor. Söylenmesi gerekeni söylememe gibi algılanabilecek bir çabayla, asıl olayların çevresinden dolaşarak bir öykü yaratılması; işgal girişimini, yerli işbirlikçilerin ayrılıkçı tedhiş eylemleriynen Türklerin savunma çabalarını aynı düzlemde eşitliyor. Doğruluğunu yitiren akış, Maraş’taki Türk Kurtuluş Savaşı’nı sıradanlaşıyor.
Türk Kurtuluş Savaşı
Oysa, Mondros mütarekesi sonucu kente konuşlanan İngiliz birliklerinin varlığı halka, ‘hükümetin verdiği izin sonucu geçici olarak geldiler’ diye açıklanır. Ancak ilerleyen zaman içerisinde İngilizlerin, Ermeni komitacıları desteklemesi, ardından İngilizlerin gidip yerine Fransızların gelmesi, Türklere karşı artan baskı, tedhiş eylemleri halkı farklı düşünmeye, davranmaya iter.
İstanbul’daki “Hükümet”ln yanlışları, “Devlet”in yönlendirmesiynen örgütlü bir savunma düzeni kuran “Türk Çetelerinin” duvarına çarpar. Maraş halkının ordu-millet ruhu, 12 Şubat 1920’de işgale gelenleri, onların yerli işbirlikçilerini yenerek, yurdu düşmandan kurtarır. Bu nedenle “Maraş Türk Kurtuluş Savaşı”, “Çete Savaşı” olarak anılır; Maraş’ın ve Maraşlıların Bayramı “Kurtuluş Günü” ise “Çete Bayramı” adıyla kutlanır.
İkinci Kurmaca
Daha önce 1951 yılında Kendini Kurtaran Şehir adıyla siyah beyaz çekilen, Behçet Kemal Çağlar’ın yazdığı, Sadri Alışık’ın oynadığı, Kemal Kerç’in yönetttiği kurmaca, gerek öykü, gerekse uygulama yönüyle geçerli sinema kurallarına daha uygun bir yapıt. Sinema alanında yaşanan onca gelişmeye karşın, bu filmden neredeyse kırk yıl sonra çekilen Sahibini Arayan Madalya, sinema adına yaşanan baylıklardan daha yoksun bir yapım.
Yapılan işleri eksikliklerini, yanlışlarını ortaya sererek değil, güzel yanlarını öne çıkararak anmak töresine uyarak, filmin başarısını göstermek de gerek. Türk Kurtuluş savaşına ilişkin aktarılması gereken önemli dönemeçlerden biri olan “Maraş Savunması”nın unutulmamasına katkı sağlamıştır. Her biri birer efsane niteliğindeki onca oyuncunun bir araya getirilmesi ise en başarılı yönüdür.
Adı: Sahibini Arayan Madalya
Yönetmen: Yücel Çakmaklı
Yazan: Tarık Buğra
Görüntü: Hüseyin Özşahin
Kurgu: Abidin Özkan
Müzik: Erkan Oban
Oyuncular: Sümer Tilmaç, Ejder Akışık, Ali Şen, Halil Ergün, Gökhan Mete, Hikmet Taşdemir, Hasan Tahsin, Bulut Aras, Ulvi Alacakaptan, Sırrı Elitaş, Cem Erman, Hasan Turgut, Altan Akışık, Baykal Saran, Salih Kırmızı, Agah Hün, Erol Tezeren, Ali Zebil, Dursun Tosun, Hikmet Eldek, Ahmet Yusuf, Cemal Gencer, Aykut Sözeri, Aylin Arasıl, Muharrem Işık, Özhan Carda, Mümtaz Sevinç, Şevki Erdal, Hasan Nail Canat, Bilade Aybars, Mehmet Uğur, Mehmet Samsa, Aylin Arasıl, Didem Aksel, Bahar Uysal, Sühan Baydar, Hikmet Eldek, Oktar Durukan, Süheyl Eğriboz, İbrahim Kurt, Mustafa Suphi, Salih Bıçaker, Doğan Tamer, Raif Hikmet Çam, Mutlu Güney, Alper Devrim Çam, Osman Nuri Ercan, Mustafa Kurt, Şahin Ergüney, Sedat Keçeci, Kemal Topal, Dursun Tosun
Işık: Zafer Kutlu, Cem Kaygusuz, Veysi Güzelses
Kostüm: Talip Okçul, Mikail Yarar
Set Amiri: İbrahim Uğurlu
Set Ekibi: Giray Alpan, Ali Zebil, Safi Demir, Kahraman Kaplı
Yapım Amiri: Yüksel Tanık
Yapımcı: Ajans 1940 Ahmet Bayazıd
Yapım: 1989 – Türkiye
Tür: Kurmaca
Süre:102′