BİR MÜZİK DEHASI
Türkmenlerin ulusal çalgısı Dutar, ustasının elinde, iki teliyle yüreklere dokunan ezgileri, tek başına çıkarmaya yetecek denli güçlü bir saz.
Dutar sesi, kimileyin bir ıslık gibi derinden, uzaktan ese ese gelen yele benzeyen bir fısıltı; kimileyin dörtnala, çölün kumunu tozuta tozuta koşan Ahal-Teke atının soluk alışlarını, toynaklarının vuruşlarını çağrıştıran coşku olur, bir orkestra baylığındaki etkisiyle gönüllere ulaşır.
Türkmen bahşılarının, ufuk açıcı enginlikteki tüm sesleri, özlerinin bir parçasıymışçasına sahiplenerek dillendirmelerini de dutara katınca, dinlemeye doyum olmayan Türkmen müziği, tüm görkemiyle kulakları aşar, tinlere esenlik veren derman olur.
Türkmen müziğinin sinema yapıtlarında yer alması, daha geniş kitlelere ulaşmasının da önünü açtı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Sovyetler Birliğinde, güzel sanatların bir yaymaca aracı olarak görülmesi anlayışı, sinemanın da hızla gelişmesini sağladı. Türk Cumhuriyetleri de bu gelişmeden yararlandırıldı.
Türkmenfilm adındaki kuruluşun çatısı altında, altmışlı yıllarda yoğunlaşan sinema yapımlarında, kurgunun bir parçası olarak özgün müziklere çokça yer verilmeye başladı. Türkmenistan’da Recep Recepov, bu sanatın öncülerinden biri oldu.
Tam adıyla Recep Cumayeviç Recepov, şimdiki adı Serdar olan Kızılarvat ilçesinde, 1944 yılında doğdu. Çocukluğundaki müzik ilgisi, 1956 yılında Aşkabat’taki yatılı müzik okulunda eğitim almasını sağladı. Üç yılın sonunda Türkmen Devlet Müzik Okuluna kabul edilen Recep Recepov’un buradaki eğitimi, üstün yeteneklerinin fark edilmesiyle dördüncü sınıf atlatılarak beşinci sınıftan başlatıldı.
Henüz çok genç bir öğrenciyken, çocuk oyunları yazdı, şarkılar besteledi; opera ve bale tiyatrosu orkestrasında çalıştı.
Recep Recepov, Aşkabat’tan Moskova’ya, Çaykovski Konservatuvarına gittiğinde, Nuri Halmamedov mezun oluyordu. Türkmen müziğini obadan dinleti salonlarına, sinemalara taşıyacak iki ulu sanatçının tanışmaları, Recep Recepov’un müzik anlayışını derinden etkileyecek ve Nuri Halmamedov onun için bir öncü olacaktır.
Recep Recepov, Türkmen müziğinin binlerce yıllık birikimini, baylığını, derin müzik bilgisiyle sinemaya taşıdı. Ezgilerinin temelini, Türkmen kimliğini oluşturan değerlerde buldu; bilinçli aydın sezgisi ve duruşuyla düzenledi. Besteleri, Türkmen sinemasının ruh boşluğunu doldurdu; yedinci sanatın evrensel baylığına özgün katkı oldu.
Türkmen sinemasının kökleşik yapıtları olarak günümüze ulaşan Gelin, Cemal’in Bağı, Fragi, Kadın Ata Eyer Vurduğunda, Ak Duman, Atın Çalınması, Hayır Demesini Bil, Mankurt gibi kurmacaların özgün müziklerinin bestecisi Recep Recepov, Bulat Mansurov, Altı Karlıyev, Hocakulu Narlıyev gibi Türkmen sinemasının ustalarıyla birlikte çalıştı.
Köroğlu ve Karakum Yelinin Masalları operalarını besteleyen, tiyatro için Yartıkulak oyununun müziklerini besteleyen Recep Recepov, Sabah Binicileri kurmacasında, sözlerini Altı Akmmamedov’un yazdığı Armanım şarkısıyla Türkmenlerin belleklerinde iz bıraktı.
Türkmenistan Halk Sanatçısı, Mahtumkulu adını taşıyan Türkmenistan Devlet Ödülü sahibi, Türkmenistan ve SSCB Besteciler Birliği üyesi, SSCB Görüntü Yönetmenleri Birliği üyesi Recep Recepov, 2021 yılında yaşama gözlerini yumdu.
Susuzluğunu Gidermek kurmacasının müzikleriyle 1966 yılında başlayan film müzikleri besteciliği, 2003 yılında Bozkurdun Türküsü adlı filmin müzikleriyle sonlandı. Yetmiş yedi yıllık ömrün sonunda, Türkmen sinemasının otuz kadar kökleşik yapıtında, akıllardan çıkmayan Türkmen ezgilerini kalıt bıraktı.