“Yeter Beyoğlu’nun Kahrını Çektiğim”

“Çiçekler ölmüş. Hepsi. Eskiden bir yer ayarlardın, güneşi iyiyse yerini de sevdiyse ne biçim açardı. Şimdi güneş aynı, ışık aynı, yer aynı. Suni gübre istiyorlar, 1-2 gram potas koyunca bir coşuyor namussuzlar ama sonra. Ölüyorlar…”

Şener Şen’in başrolünü üstlendiği ve Uğur Yücel’in Ali Nazik karakterini hayata geçirdiği Muhsin Bey filmi, 1987 yılında yönetmen ve senarist Yavuz Turgul tarafından Türk Sinemasına kazandırılmıştır.

Hikayemiz Urfalı bir gencin türkücü olma hayaliyle İstanbul’a, Muhsin Bey’i bulmaya gelmesiyle başlar. Arabesk müziğin yükseldiği ve müzik sektöründe bir değişimin yaşandığı bu dönemde, Muhsin Bey organizatörlükten uzaklaşmaya başlamış, kendi yalnızlığında gözü gibi baktığı çiçekleriyle ilgilenmekte ve eski İstanbul’a olan özlemiyle kavrulmaktadır.

Dönemin sosyo-kültürel değişimine ve arabesk kültürün Türk Sanat Müziğine karşı mücadelesine yönelik bir eleştiri olarak görülen Muhsin Bey filmi, bir karakter çalışması olarak insanın değişim ve dönüşüm karşısında eskiye ve kendisine karşı duyduğu özlemi de anlatır seyirciye.

“Ağam kusura bakma, kendimi kurtarmam lazımdı.”

Film boyunca Muhsin Bey’in evini, çevresini, komşularını, çiçeklerini ve eski İstanbul sokaklarını görürüz. Fakat filmde ağır basan konu, Muhsin Bey’in içindeki yalnızlığı ve eskiye karşı duyduğu özlemidir.

Muhsin Bey arabesk müziğin yaygınlaştığı, organizatörlerin de sanatçıların da popülarite kazandığı bu dönemden rahatsızdır. Onun içindeki huzursuzluğun sebebi aslında kendi kültürüne ve büyüdüğü İstanbul’a karşı bir tehdit olarak yükselen arabesk kültürüdür. Arap tarzı anlamına gelen arabesk, değerlerine bağlı yaşayan ve kendi düzeni olan Muhsin Bey’i bir organizatör olarak çıkmaza sokmuş ve kendi kabuğuna çekilmesine sebep olmuştur.

muhsin bey

Tüm bunlara rağmen, Ali Nazik ve Muhsin Bey arasındaki bağ kuvvetlenir ve Muhsin Bey Ali Nazik’in hayallerine kavuşması için ona kol kanat gerer. Ali Nazik ne zaman düşecek olsa Muhsin Bey onun elinden tutup adımlarını onun adımlarına uyarlar.

“Çok paramız olursa Üsküdar’da bir ev alırım Kız Kulesi’ni gören, yeter Beyoğlu’nun kahrını çektiğim…”

Belki de filmin en önemli sahnelerinden olan bu alıntı, filmde Ali Nazik ve Muhsin Bey’in arasında geçen bir diyalogdandır. Her iki karakterin de hayat yolculuğu farklıdır: Ali Nazik yeni bir başlangıç için İstanbul’a gelmişken; Muhsin Bey eskiye dönmek için bin bir yol aramış, bulamadığında kendi benliğini kendi yalnızlığıyla barışık bir şekilde yaşamaya uyarlamıştır.

Kamera bir Muhsin Bey’e, bir Ali Nazik’e çevrilir. Ali Nazik, şan, şöhret, kadınlar ve kebap salonlarından bahsederken; Muhsin Bey maneviyatına dönmüş, “belki ben de Sevda Hanım’ı çağırırım, gelirse tabi.” Diyerek bitirir konuşmayı.

“Kurtardın mı bari?”

Bin bir kavga, anlaşmazlık ve başarısızlıktan sonra Ali Nazik, Muhsin Bey hapisteyken şöhret kazanmış ve “kendisini kurtarmıştır.” Hayallerini gerçekleştirmesine rağmen, Ali Nazik karakterini saf mutluluğa ve huzura ulaşmış bir şekilde göremeyiz. Onun hayatında bir şeyler eksik kalmış, tamamlanamamıştır.

“Ağam kusura bakma, kendimi kurtarmam lazımdı.”
“Kurtardın mı bari?”

Muhsin Bey hapisten çıktıktan sonra hiçbir şeyin aynı kalmadığı gerçeğiyle yüzleşir: Eski binalar yıkılmıştır, eski insanlar yerlerini yenilerine bırakmıştır ve Muhsin Beyin çiçekleriyle birlikte hayatı da solmuştur. Fedakârlık yaptığı ve uğrunda hapis yattığı Ali Nazik de kendini kurtarmıştır fakat filmin sonlarında aslında onun mutsuzluğunu gösterir bize Yavuz Turgul.

Muhsin Bey, yanında Sevda Hanım ve Sevda Hanımın kızıyla beraber, arkada Müzeyyen Senar’ın “Ağlamakla İnlemekle Ömrüm Geçiyor” şarkısıyla, yüzünde huzur dolu bir gülümsemeyle son sahnede seyirciye veda eder.

Yavuz Turgul imzalı Muhsin Bey, organizatörlükten uzaklaşmış, maddi manevi zorluklar çeken bir adam ve hayalleri yaşından büyük olan bir gencin yollarının kesişme hikayesini anlatır bize. Şener Şen ve Uğur Yücel’in canlandırdığı karakterler bir baba ve oğul, abi ve kardeş hikayesini anımsatır; fedakârlık ve güven üzerine kurulu bağları, bir dönem çalışması aracılığıyla seyirciye aktarılır.

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz