Tarihi kişiliklerin ve olayların özne olduğu Yeşilçam filmlerinin aranılan adı olan Cüneyt arkın, 1937-2022 yılları arasında yaşadı.
Güçlü oyunculuğunun yanı sıra insancıl kişiliğiyle ulusunun yüreğinde ve emek verdiği Türk sinemasında saygın bir yer edindi.
Üç farklı oyunculukla yer aldığı Gurbet Kuşları, Köroğlu ve Su kurmacaları, bu özgün Türk sanatçının kalıt bıraktığı çok sayıda yapıttan üçü.
GURBET KUŞLARI
İlk olarak Metin Erksan’ın 1962 yılındaki Acı Hayat kurmacasıyla başlayan ve toplumsal gerçekleri içeren diye ulamlanan kurmacalardan biri sayılabilecek Gurbet Kuşları, Türkiye’de uzun yıllardır yaşanan iç göç olgusunun nedenlerini ve sonuçlarını içeren bir film.
Turgut Özakman’ın Ocak adlı öyküsünden yola çıkılarak kurgulanan filmde, uzun yıllar boyunca farklı alanlarda oyunculuk yeteneği ile özünü öne çıkaran, kahramanlık filmlerininin vazgeçilmezi olan Cüneyt Arkın, ilk oyunculuk deneyimini yaşıyor.
O, DOĞUŞTAN KÖROĞLU
Türk sinemasında etkili varlığıyla uzun yıllar adından söz ettiren Cüneyt Arkın, Ayşe Saşa’nın yazdığı Yeşilçam kurmacasında Köroğlu’nu oynadı.
Başarılı oyuncu Cüneyt Arkın yorumuyla Köroğlu, yiğitliğin, dürüstlüğün ve en önemlisi hak arayışının temsilcisi sıfatıyla aktarıldı izleyiciye.
Cüneyt Arkın, ilk oyunculuk deneyimini yaşadığı Gurbet Kuşları kurmacasındaki kentli oyunundan farklı olarak, bu filmde, ata binen, kılıç kuşanan, korkusuzca vuruşan, özü sözü bir, çekincesiz bir bahadır olarak görünür.
Tarihi kişliklerin ve olayların özne olduğu Yeşilçam filmlerinin aranılan adı olan Cüneyt arkın, 1937-2022 yılları arasında yaşadı.
“TOPRAĞIMI VERMEM!”
Haksızın, haksızlığını sürdürmesi için gerekli cesareti sağlayan, yasasız, töresiz hırsızların saldığı korku, bu kez su kaynaklarına çöken arsızın dilinden dökülüyor öfkeyle: “Köylünün icabına bakın; ne yaparsanız yapın, tüm araziyi satın alın!”
Yurdumuzda ellili yıllarla başlayan ve batı dünyasındaki değişime koşut olarak seksenli yıllarla birlikte yeni bir evreye geçen, sömürgeci egemenlerin “liberalizm” diye pazarladığı değer tanımazlığın, su ve Keban Barajı üzerinden bir eleştirisi sayılabilecek kurmacada Cüneyt Arkın ve Aliye Rona ana oyuncular olarak öne çıkıyor.