Finlandiya’yı görmeden seven Türk halkının bu ilgisinin temelinde, dünya küresinin tepesinde, ak kalpak gibi duran buzullara komşu halkların, aynı köklere sahip olması gelebilir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önerisiyle Türklerin en çok okuduğu yabancı yazar olan Grigori Petrov’un, Beyaz Zambaklar Ülkesinde betimlediği çalışkan, ülkülü, barışsever Finlileri özüne yakın görmesi de olabilir.
Kesin olan; Türkler Finlileri ezelden beri severler, şimdi de sevmeyi sürdürüyorlar. Bu sevginin sürmesini, yeni dönemde, kurmacalarıyla Aki Kaurismaki sağlıyor dense yeridir.
Küresel azgınların sinemasına karşın, dingin, yalın, özgün Aki Kaurismaki kurmacaları, hem gerçekliği öne çıkaran hem de tüm güçlüklerine karşın eski dünyanın güzelliğini yaşatan güçlü bir direnç oluşturuyor.
SÜRÜKLENEN BULUTLAR
Türkçeye Sürüklenen Bulutlar adıyla çevrilen film, Aki Kaurismaki‘nin, Finlandiya başlığında topladığı üç kurmacanın ilki.
Fin sinemasının göstergesi sayılabilecek üç kurmaca, 1996 yılında Sürüklenen Bulutlar, 2002 yılında çekilen Geçmişi Olmayan Adam, 2006 yılında Alacakaranlıkta Işıklar, yaşamın kıyısında kalanlarla ilgili ayrı konuları, Kaurismaki dokunuşuyla ve duyguları öne çıkaran bir anlayışla aktarıyor.
GEÇMİŞİ OLMAYAN ADAM
Sürüklenen Bulutlar kurmacasında karı-koca izleğinde kapitalizm çarkında çiğnenenleri, çağın hızına kurban gidenleri öyküleyen Kaurismaki, Geçmişi Olmayan Adam‘da, varla yok arasındaki bir yaşamı, evsizler üzerinden masalsı bir yaklaşımla anlatıyor.
ALACAKARANLIKTA IŞIKLAR
Türkçede yaygın olarak Alacakaranlıkta Işıklar adıyla ve az da olsa Günbatımında Işıklar diye bilinen film, Aki Kaurismaki‘nin, kendine özgü biçemiyle kurguladığı üç kurmacanın sonuncusu.
Alacakaranlıkta Işıklar, toplum içinde görünmez olanların, insansı ve canlı yönlerini öne çıkaran, yok edici düzene direnen yanlarına vurgu yapan yönetmenin, en bilinen yapıtlarından biri.