KURMACANIN USTASINDAN BELGESEL

Türk Sinemasının ilk belgesel yapımları arasında gösterilen Tanrının Bağışı Orman, kurmaca sinemamımızın oluşmasında büyük emekleri geçen Lütfi Ömer Akad yönetmenliğinde 1963 yılında çekilmiş bir yapıt.

Yurdumuzun geleneksi yapısında ,“3A” diye bilinen Ardıç, Alıç, Ahlat ağacı gibi türlerin yanısıra, tüm bitki, hayvan varlıklarıynan içiçe yaşayan insanın birleşim noktası orman hakkında kapsamlı bir bakış sunuyor, belgesel.

Belgesel türününün gerçekliği aktarma işlevini, kurmaca tasarımla güçlendirerek yerine getirdiklerini anlatan Lütfi Ömer Akad, Tanrının Bağışı Orman yapıtını, gerek biçim ve gerekse biçem açısından “bir yapıt” olarak nitelendiriyor.

Lütfi Ömer Akad, etkin olduğu dönem içerisinde, zamanın koşullarına bağlı olarak kimi yapımlarının beklediği gibi olmadığı özeleştirisini açık yüreklilikle yapan bir Türk sinemacısı. Tanrının Bağışı Orman belgeselinde, istediğini yapabilmiş olmanın rahatlığıyla, yapıtının oluşum sürecini şöyle aktarıyor:

“Tarım Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü bir film yaptırmak istiyordu, bir propaganda filmi, ormancılığa dair. Orhan Asena Bey’e bir senaryo yazdırıyorlar. Yapım sorumluluğunu da Yüksek Mühendis Semih Giz Bey’e veriyorlar. O da bir yönetmen arıyor, bizim piyasada, Aydın arakon Bey beni tavsiye ediyor. Onun üzerine, Ben Üç Tekerlekli Bisiklet’i çevirirken bana geldi; “Böyle bir film var yapar mısınız?” dedi. Tanıştık. “Memnun olurum” dedim. Ben de bir belgesel film yapmak, piyasanın alışılmış havasından kurtulmak istiyordum.

Oturduk, Orhan Asena’nın senaryosunu bana verdi. Okudum. Senaryo, ormancılar açısından yazılmış bir senaryo idi. Ormancıların bütün derdi, “Aman ağaç kesilmesin” düşüncesi üzerinedir; ve ağacın kesilmesine romantik açıdan bakarlar, gözyaşı içerisinde. Bir ağaç kesilmesi bin insan ölmesi demek gibidir. Filhakika öyle… öyle ama, nedeninin ekonomik olduğunu bildikleri halde, o açıdan hiç durmuyorlar üstünde meselenin.

Senaryo biraz gözü yaşlı bir senaryo olmuştu. Tabii ben senaryoyu yeniden ele aldım. İki senaryoyu mukayese ederseniz, biz nasıl bir açıdan baktık meseleyi anlarsınız. Değişiklik düşüncesine Semih Giz, cesaretle, “Peki!” dedi.

Orman Genel Müdürlüğü’nün düşündüğü senaryonun dışında film çevirmeye karar verdik. Söz konusu olan bir orman gerçeğiydi. Bu orman gerçeği nedir? Ekonomik bir gerçektir. İnsanlar boş yere, ayakta güç durabilecekleri bir yere tarla açmazlar. Onları iten hayati bir zaruret vardır. Bunun filmini yaptık.

Şimdi ne oldu? Biçimin getirdiği bir çalışma… Evvela ormansızlığın, ormansız kalmanın getirdiği şeyleri vermek için yoz topraklara gittik ve o yoz toprak ortamı içinde yaşayan insanları gördük. Öyle sanıyorum ki, İçgüdüyle, sağduyuyla vardığım bir sonuç olarak o çevrenin verdiği bir çerçeve düzeni kendiliğinden ortaya çıkmış oldu. Ve ben o görüntülere uydum. Çarpıcı bir çerçeve zaten öteden beri hoşlandığım bir şeydir. İçeriğin, vermek istediğim içeriğin yalınlığı çerçeve düzenini de kendiliğinden getirdi sanıyorum. Öyle bir denemeye giriştim ki, bu deneme sonraki filmlerimde de bana ışık tutmuş ve yol göstermiş oldu. Bu film, 1964 yılında Antalya Filim Şenliği’nin “en iyi belgesel film” armağanını aldı.*

Adı: Tanrının Bağışı Orman
Yönetmen: Lütfi Ömer Akad
Konu: Zekayi Bayer
Yazan: Dr. Orhan Asena
Konuşma Yazarı: Lütfi Ömer Akad
Anlatan: Saadettin Erbil
Görüntü: Mahmut Demir
Kurgu: Vecdi Çelikcan
Müzik: Rauf Tözüm
Ses: Orhan Köksoy
Teknik Yönetmen: İlhan Arakon
Yapımcı: Semih Giz
Yapım: 1963 – Türkiye
Dil: Türkçe
Süre: 32’
Telif Hakları: Orman Genel Müdürlüğü

TANRININ BAĞIŞI ORMAN - 1963

*Söyleşi Kaynak: ONARAN, Alim Şerif, Lütfi Ö. Akad, Afa Yayınları, İstanbul, 1990

Yorum

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya giriniz